696 sayılı khk ile getirilen cezasızlık maddesi

bugün resmi gazete'de yayımlanan kararnamelerde, 696 sayılı kanun hükmünde kararname'nin 121'inci maddesi oldukça kritik. zira bu madde 15 temmuz darbe girişimi ve sonrasındaki eylemlere müdahale eden sivillerin cezai sorumluluğunu kaldırmakla ilgili. yani o kişilerin fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu olmayacak. tartışmaya açık bir konu. bir kesim şimdiden bu maddeyi iç savaş kıvılcımı olarak değerlendiriyor bile. süreçte görürüz zaten olacakları. meraklısına; link kritik kısım; link bbc elinden hukukçuların yorumu; link özellikle bbc'ye yapılan değerlendirmelerin birinde, bu maddenin "sivil linç eylemini tamamen ceza hukuku kapsamından çıkarmak ve meşru kılmak riski taşıdığı" belirtiliyor. varın gerisini siz düşünün..

bana kalırsa özellikle doğuda pkk, dhkp-c gibi yapılanmalara karşı sivil destekli bir mücadele başlatılıyor. devletin el altından desteklediği grup veya kişilere suç işleme özgürlüğü veriliyor gibi. bende oluşturduğu izlenim bu yönde. 90lı yılların bir benzerini oluşturmanın ülkeye pek faydası olmayacağını iç çatışmaya neden olabileceği göz önüne alınmalı. not: komplo teorisi olarak: yakın dönemde akp'ye yönelik yeni darbeler gelebilir. eğer bu yönde duyumlar ya da beklentiler oluştuysa buna önlem olarak bu karar olınmış olabilir.

meal: "ya şimdi '15 temmuz destanı' dedik, destanda yer alanları cezalandırırsak vatandaş 'bu nasıl destan ya?' diye sorabilir. onlar kafayı yormasın, biz ceza meza vermeden geçiştirelim olayı."

bekir bozdağ, ilgili maddenin "15 temmuz'da gerçekleşen darbe girişimi ile ilişkili terör eylemlerinin bastırılması kapsamında vatandaşların gerçekleştirdiği hukuka, demokrasiye ve vatana sahip çıkma adına yaptığı eylemleri" kapsadığını, ve "yapılan tartışmaların bir darbe daha gerçekleşmesi halinde insanlara sokaklara çıkmamak için bir gözdağı vermek amacıyla" gerçekleştirildiğini söylemiş. sonra da bu maddeyi başka türlü okuyup, farklı yorumlayanların da art niyetli olduğunu beyan etmiş.. link bu tarz suni açıklamaların vatandaşa hiçbir su serpiştirici etkisi yok. paralel evrende belki vardır. ama şu an burada öyle bir etkinin esamesi bile okunmaz. vatandaşa güvence olarak ne sunuluyor? hiçbir şey. bu maddenin (türkiye gibi ayağı bir türlü bataklıktan çıkmayan bir ülkede) elimizde patlamayacağının en ufak garantisi var mı? gram yok. karşı tarafın iddialarını çürütebiliyor musun? ee o da yok. o zaman; konu kilit.. bu iş, "bunu da bu açıklamayla atlatırız be." mantalitesiyle yola çıkmayla, zıt kutba "art niyetli" diyerek okları kendinden uzağa çevirmeyle atlatılacak kadar basit değil. o taktiği maaşlara/faturalara zam yaparken kullanın. ama bu ya da bu veyahut bu tipteki şuursuz ve galeyana gelmeye fazlasıyla müsait elemanların kol gezdiği bir memlekette böyle bir maddeye ön ayak oluyorsanız, hiç değilse bir seferlik de olsa haysiyetli ve mantıklı olun. edit: link

Konu ile alakalı olduğunu düşündüğüm bir yazı

bir asker çocuğu olarak sadece şunu söyleyebilirim askerin onurunu gururunu yüceliğini zedeleyen kim varsa allahın laneti üstüne zifir gibi çöksün

buram buram iç savaş kokuyor. esed in yaptığından ne farkı kendinden olan ceza dahi almıcakken karşısındakine savunma hakkı dahi vermiyor. nefsi müdafa yapma şansın yok. arabasının camında osmanlı tuğrası gördüğünüz kişilerin büyük kısmından uzak durun..

avrupa konseyi son khk'ları inceleyeceğini açıkladı. ilgili madde ile ilgili nasıl bir karara varacaklar merak ediyorum. link "avrupa konseyi bu gelişmeleri inceliyor. biliyorsunuz türkiye'de anayasa mahkemesi bu itirazları kabul etmiyor. bu yüzden hak ihlaline uğrayan kişilerin bir yasal merciye başvurabilmeleri için komisyon kurulmasını tavsiye ettik. bu gerekli bir adımdı çünkü avrupa insan hakları mahkemesi'ne başvuru yapılmadan iç hukuk yollarının tüketilmesi gerekiyor."